Değerli Ortaklarımız, Uzun süren salgın, ardından dünya ekonomisindeki durgunluğun etkileri devam ederken, Ülkemizde yaşanan deprem felaketi, yakın coğrafyamızda patlak veren Rusya-Ukrayna savaşının ardından İsrail ve Filistin’in sıcak savaşı bizi oldukça endişelendirip üzdü. Aynı dönemde Küresel düzeyde ayrışan para politikaları ve jeopolitik gerilimler maalesef değişik seviyelerde de olsa ülkelerin ekonomilerini zorladı, zorlamaya da devam etmekte.
Rusya-Ukrayna Savaşının baş göstermesiyle birlikte arz güvenliği endişesiyle enerji ve gıda başta olmak üzere emtia fiyatlarında gözlenen yükselişler hane halkları ve piyasalar üzerinde baskı unsuru oluştururken, tedarik sorunlarının kısmen çözülerek azaltılması ve alınan diğer önlemlerle enerji fiyatlarının gördüğü tarihi zirve değerlerinden normale doğru gerilemesi ve gelişmekte olan ülkelerin katkısıyla küresel ekonomilerdeki toparlanma süreçleri, küresel ölçekte enflasyonla mücadele kapsamında uygulanan sıkı para politikaları ve yaşanan ekonomik durgunluk son dönemde yaşadıklarımızın özeti olarak sıralanabilir.
Öncü verilerin bir kısmı ekonomik aktivitede zayıflamaya işaret ederken, ABD ekonomisinin 2023 yılının ilk yarısında yavaşlamış olması ve Çin’in emlak sektöründe kronikleşen finansal sorunlar yaşaması, küresel ılımlı yavaşlama beklentilerini güçlü tutmakta. Diğer taraftan, sıkı para politikalarının küresel enflasyonu ne ölçüde düşürebileceği belirsizliğini korumakta. Güncel veriler küresel düzeyde enflasyonun hala direncini koruduğunu göstermekte.
Küreselde finansal koşulların sıkılaştığı, jeopolitik gerilimlerin devam ettiği bir ortamda yaşanan belirsizliklerin çeşitli riskleri de tetiklemesi mümkün. Küresel düzeyde uygulanan sıkı para politikaları, toplam talebi kısmak suretiyle küresel büyümeyi sınırlandırmakta, ancak buna rağmen küresel ölçekte enflasyon kalıcı olmaya devam etmekte. Aynı zamanda, ABD–Çin eksenli ticaret gerilimleri ve diğer jeopolitik gerilimler ve iklim değişikliği ile doğal afetler gibi riskler de bulunmakta.
Bu koşullar altında 2022 yılına kadar yüzde 3,5 büyüyen küresel ekonominin, 2023 yılında yüzde 3,0 büyümüş olmasıyla beraber, 2024 yılında yüzde 2,9 büyüme oranı tahminiyle yavaşlayacağı öngörülmekte.
Sektör Açısından bir değerlendirme yaptığımızda; Türkiye’nin geçmiş dönemlerdeki kadar olmasa da artan enerji talebini karşılamak üzere enerji santralı yatırımları 2023 yılında 2 bin 858 MWe ilave ile devam etti ve kurulu güç 106,7 GWe seviyelerine ulaştı. Bu güç artışının yüzde 99,5’ini başta Güneş ve Rüzgâr olmak üzere yenilenebilir kaynaklarla üretim yapan santrallar oluşturdu. Ülkemizin enerjide dışa bağımlılığını azaltma, yeşil enerji dönüşümü ve 2053 net sıfır emisyon hedefleri doğrultusunda 2023 yılını yenilenebilir enerjilerin öne çıktığı bir yıl olarak tanımlayabiliriz.
Ülke genelinde toplam elektrik tüketimi 328,8 TWh olarak gerçekleşti. Bu değerin 2022 yılına göre artışının yüzde 0,03 olduğu dikkate alındığında, 2023 yılında elektrik talebinin bir önceki yıla göre artmadığını, yerinde saydığını söyleyebiliriz. Elektrik üretimi ise 326,6 TWh mertebesinde gerçekleşirken, yenilenebilir kaynaklı üretimin payı yüzde 42 oldu. Kurulu güç içindeki yenilenebilir kaynaklı pay ise yüzde 56 olarak gerçekleşti.
2023 yılı başında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından kamuoyu ile paylaşılan Türkiye Ulusal Enerji Planı kapsamında, 2035 yılı stratejik hedeflerine baktığımızda; elektrik talebinin 510,5 TWh seviyesine yükselmesi öngörülmekte. Bu talebi karşılayacak kurulu güç öngörüsü ise 189,7 GWe olup, bu güç içindeki yenilenebilir enerji kaynaklı payın yüzde 56’dan yüzde 65’e çıkarılması, enerji üretimindeki yenilenebilir kaynaklı üretim payının ise bugünkü yüzde 42 seviyesinden yüzde 55 düzeyine çıkarılması hedeflenmekte.
Kısaca vurgulamak gerekirse, Enerji Bakanlığı stratejik hedeflerine göre Ülke bazında elektrik talebimizin gelecek 12 yıl içinde 2023 yılına göre 328,8 TWh’den 510,5 TWh’e ulaşabileceği, yani yıllık ortalamada %3,5 büyüme göstereceği, talebin karşılanması için de yine 2023 yılındaki 106,7 GWe olan kurulu gücün yıllık ortalamada %5 düzeyinde bir güç artışıyla 189,7 GWe seviyesine ulaştırılması gerekmekte. Yıllık kurulu güç anlamında 7.000 MWe ya da finansal olarak kabaca 10 milyar dolar yatırım anlamına gelen bu kapasite artışlarının önemli bölümünü 3.500 MWe/yıl ile Güneş, 1.500 MWe/yıl ile de Rüzgâr santralı yatırımları oluşturacak. Özetle, elektrik sektöründe büyüme; depolama ve hidrojen kaynaklı yeni teknolojilerin yanında ve destekleriyle, güneş ve rüzgâr kaynaklı yatırımların başrolünü üstleneceği bir hikaye yazacak.
Değerli Ortaklarımız, 2023 yılında toplam üretimimizin; yüzde 32’si hidroelektrik, yüzde 57’si rüzgâr ve yüzde 11’i jeotermal kaynaklı olmak üzere 348.673 MWh olarak gerçekleşti. Bu üretim miktarına dengesizlikler ve gün içi işlemleri sonucunda oluşan 65.616 MWh'lik ilaveyi de katarsak, 2023 yılında toplam 414.289 MWh enerji satışımız gerçekleşti.
Kurulu kapasitemizi ve üretim hacmimizi artırmak adına, mevcut rüzgar santrallarımızın büyüme potansiyellerini değerlendirmek üzere yaptığımız müracaatlar; Urla RES 8,4, Mordoğan RES 8,4, Yaylaköy RES 4,2 ve Alaçatı RES 8,4 MWe olmak üzere toplam 29,4 MWe ilave RES ile yine mevcut tesislerimizin verimlerini artırmak üzere yapmış olduğumuz Hibrit GES müracaatlarımız; Alaçatı RES 4,11, Yaylaköy RES 6,5, Eğlence I HES 10,81, Eğlence II HES 4,16, Akçay HES 8,65, Su Enerji 2,77, Tuzla JES 4,2 olmak üzere toplam 41,20 MWp hibrit GES çalışmalarına ilişkin izin, ruhsat ve planlama süreçleri devam etmektedir.
Bu çalışmalar yanında, yurt içinde ve yurt dışında olmak üzere, çalışan tesis alımı da kapsam dahilinde olmak üzere, yeni proje geliştirme çalışmalarımız olanca hızıyla devam etmektedir.
2023 yılı içinde; Enda ve iştirak şirketlerinde ISO 14064-1 "Kurumsal Karbon Ayak İzi Doğrulama" ve "ISO 14046 Su Ayak İzi Doğrulama", Tuzla JES santralimizde ISO 14064-2 Karbon Azaltımı veya Tutulması Doğrulama belgelendirme süreci başarı ile tamamlanarak sertifikaları alınmıştır.
Eğlence 1 HES santralinde cebri boru güzergahı MK10-MK11 sabit mesnetlerinin zemin güçlendirmesi gerçekleştirilmiş olup başta deprem olmak üzere tüm olası risklerin önüne geçilmiştir.
Tuzla Jeotermal santralında üretimi artırmaya yönelik T-9 ve T-16 kuyularında kuyu içi oluşan kabuğu temizlemek adına yeni teknoloji olan coil tubing metodu denenmiş ve kuyular daha kısa sürede temizlenerek, akışkan miktarı arttırılmıştır.
2017 yılının Mayıs ayı sonunda lisansı sonlandırılan Tirenda Tire Enerji Üretim A.Ş.’nin kolaylaştırılmış birleşme yöntemi ile Enda Holding bünyesinde birleşmesi gerçekleşmiştir. Tire Organize Sanayi Bölgesi’nde 41.770 m2 arsamızın, içindeki idari bina ile birlikte satış çalışmaları devam etmektedir.
2016 yılında lisansı sonlandırılan Antalya Enerji Üretim A.Ş.’nin 27 Mart 2024 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul toplantısında tasfiyesine karar verilmiş ve tasfiye işlemlerine başlanmıştır.
Akçay HES'in 2017'den bu yana ortak tesis katılım bedeli ödemesiyle ilgili olarak Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ile sürmekte olan 2017-2020 yılları arasında açılmış davaların sonlandırılması ve DSİ alacağının yapılandırılarak ödenmesine yönelik sulh protokolü imzalanmış, böylece gündemimizi işgal eden önemli bir problem, uzun vadeli ödeme planı sayesinde tesis gelirleriyle ödenebilecek şekilde çözüme kavuşturulmuştur.
Değerli Ortaklarımız, Halka arz sürecimizin tamamlanarak 2024 yılında borsaya açılabilmek adına; SPK yönetmeliğine uyumlu hale getirdiğimiz esas sözleşmemize, SPK ve Ticaret Bakanlığı tarafından uygun görüşler yıl sonuna doğru alınmış, müteakiben 3 Ocak 2024 tarihinde toplanan genel kurulda onaya sunulmuş ve siz ortaklarımızın %92,40 olumlu oyu ile kabul edilmiştir. Sizlerden aldığımız bu güçlü destek ile borsada işlem görmek üzere halka arz başvurusunu yapmak amacıyla öncelikle Halka Arz Komitesi oluşturulmuştur.
Bu komite koordinasyonunda süreci hızlı ve sağlıklı yürütebilmek için sırasıyla; Sekans Kurumsal Danışmanlık ve Eğitim Ltd.Şti. ile halka arz süreç danışmanlığı sözleşmesi, Tacirler Yatırım Menkul Değerler A.Ş. ile finansal danışmanlık ve aracılık sözleşmesi, Ümit Yayla Avukatlık Bürosu ile bağımsız hukukçu raporu sözleşmesi, DRT (Deloitte) Bağımsız Denetim ve Serbest Mali Müşavirlik firması ile Bağımsız Denetim Raporu Sözleşmeleri imzalanarak çalışmalar başlatılmıştır.
Tüm çalışmalarımız Nisan 2024 ayının ilk haftasında SPK ve Borsa İstanbul’a başvuru yapılabilmesini sağlamak hedefiyle yürütülmektedir. Hepimizin uzun bir süredir tamamlanmasını beklediği halka arz sürecinin 2024 yılı içinde gerçekleşmesini ve tüm ortaklarımıza hayırlı olmasını dilerim.
Yönetim Kurulu adına destek ve güveniniz için teşekkürlerimi sunuyor, sağlık, huzur ve başarılı bir yıl diliyorum.
Cem Bakioğlu Yönetim Kurulu Başkanı